Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 2. Bölüm!

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Afro

Sabahın erken bir saatinde uyandım. Birtakım sesler geliyordu. Tak tuk, tak tuk. Sesler biraz kesilir gibi oluyor, ama arkasından yeniden başlıyordu. Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Yengem, yani karım göğsüme başını koymuş horul horul uyuyordu. Yavaşça kolumu başının altından çektim. Kolum uyuşmuştu. Onu uyandırmamak için sessizce hareket ediyordum. Yavaşça ayağa kalktım. Sesler devam ediyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışmam fazla zamanımı almadı. Sesler üst kattan, annemle babamın yatak odasından geliyordu. Onların yatağından geliyordu sesler. Annemle babam sikişiyorlardı ve bu esnada yataktan sesler geliyordu. Yatağın ayakları zemine vuruyordu ve bu sesler o vurma sesleriydi. Bir süre sabit bir hızla gelen sesler gittikçe hızlandı. Üst katımda şiddetli bir sikişme yaşanıyordu ve sikişenler annemle babamdı. Böyle bir olaya ilk defa şahit oluyordum. Babam 55 yaşında emekliydi. Yaşına göre dinç bir adamdır. Annemse 51 yaşında bir kadındır. Ve benim gerdek gecemin sabahında sikişiyorlardı.

O anda külotumun içindeki yarağım sertleşmeye ve kalkmaya başladı. Babam annemi sikiyordu ve benim yarağımı kaldırıyordu bu olay. Yengeme baktım, her şeyden habersiz yatıyordu. Derken sesler kesildi. Sikim kazık gibi olmuştu. Yatağa girip uykuya daldım. Uyandığım zaman Yengem yanımda yoktu. Perdeler çekili olduğundan içerisi loştu. Salona geçince yengemi gördüm. Giyinmişti ve salonu, mutfağı topluyordu. Dünkü halinden çok uzaktı, üzerinde çiçekli basma bir etek, uzun kollu bir gömlekle yelek vardı. Başını ve omuzlarını büyük bir türbanla örtmüştü. Beni görünce, “Günaydın!” dedi. “Günaydın!” dedim ben de. “Çay demledim, istersen kahvaltı yap!” dedi. Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Çıkınca mutfağa geçtim. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı.

Beraber kahvaltımızı yaptık. Saat 10’a geliyordu. Karım, “Birazdan çocuklar gelir. Yatak odasını toplayayım mı, yoksa sen yatar mısın yine?” dedi. “Belki yatarım biraz daha.” dedim. Kahvaltıdan sonra tekrar yatak odasına döndüm. Yatağa girdim. Annemle babamın sikişmeleri geldi aklıma. Çocuklar gelmeden karımı yine sikmek istiyordum. Kendisine seslenince, “Efendim?” diyerek içeri geldi. “Yanıma gel hadi, gel buraya!” deyince, “Olmaz, çocuklar gelir birazdan!” dedi. Ama ben sinirlenmiştim. “Gelirlerse yukarı göndeririz!” dedim. Yataktan kalkıp onu kollarından tuttum. “Yapma, çocuklar gelir!” demesine aldırış etmeden başını eğerek karyola demirleri arasındaki geniş boşluğa soktum ve domalttım. “Başını çıkarmaya çalışma, yoksa fena olur” dedim sinirle. Korkmuş gibiydi, ses çıkarmıyordu. Elleriyle karyola demirlerinden sıkıca tutmuştu. Bu haliyle parmaklıklardan kafasını uzatan bir mahkûm gibiydi. Arkasındaki yerimi alıp uzun basma eteğini beline sıyırdım. Dizlerine gelen siyah bir çorap giymişti. Altında beyaz pamuklu bir külot vardı. Onu da aşağı sıyırıp ayağından çıkarttım. Karşımda kıllı göt deliği ve etli ve sulu amcığı ile kaldı. Külotumu çıkardım ve yarağımı sıvazlamaya başladım.

Dizlerimin üzerine çöktüm. Ağzımı amına atarak amını emmeye, yalamaya başladım. Bir anda irkildi. Amından ter ve sabun kokuları geliyordu. Amını yaladıkça tedirginliği azalmaya başlamış, “Aay, ımm, ahh!” demeye başlamıştı. Başı demirlerin arasında, elleriyle demirleri sıkıca tutuyordu. Amı yalandıkça sulanmaya başlamıştı. Ağzım karımın amının zevk suları ile ıslanmışken, ellerimle göt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Hayatımda ilk defa bir kadının amını yalıyordum. Karım için de bu ilkti, sürekli inliyor, “Aay, ahh, yapma, aay, ımm!” diyordu. Başımı amına iyice gömmüştüm. O sırada saçlarımda elini hissettim. Aldığı zevkten olacak başımı okşamaya başlamıştı.

Başparmağımı kıllı göt deliğine bastırdım. Yavaşça ucunu sokmaya çalışırken “Yapma, ahh, olmaz, yapma, ahh!” demeye başlayınca ben de daha fazla ileri gitmedim. Yumuşacık ve bembeyaz göt yanaklarını, kalçalarını deli gibi öpüyor, yalıyor ve yoğuruyordum. Yarağım kazık gibiydi, ama hemen amına girmek istemiyor, gidebildiğim kadar gitmek istiyordum. O ise inlemeye devam edip saçlarımı okşuyordu. Parmağımı bu kez amına sokmaya başladım. Orta parmağım kolayca içine girmişti, amının içi fırın gibiydi. İşaret ve yüzük parmaklarımı da beraber sokunca daha yüksek sesle inlemeye başlamıştı. Odanın içini, “Ahh, ımm!” diye diye inletiyordu. Parmaklarımı yarak gibi kullanıyor, hızlı hızlı sokup çıkarıyordum. “Ahh, aay, ımm!” diye çıldıracakmış gibi inlerken, beni de daha çok azdırıyordu.

O anda kapı çalındı. Küçük kızı gelmiş, “Anne, anne?” diye kapıyı yumrukluyordu. Ben parmaklamaya devam ediyordum. “Yapma, kızım geldi, sonra yaparsın, kapıyı açayım!” dedi. Ben ise, “Bırak şimdi kızını, kapıyı açmayız, o da yukarı çıkar birazdan!” dedim. Kızının kapıyı çalmasından tedirgin olmuştu ve bu nedenle kendini kasıyordu. Amcığı, amında çalışan parmaklarımı bir mengene gibi sıkıyor, göt deliği bir açılıp bir kapanıyordu. Gerginlikten yumuşacık kalçaları ve göt yanakları sertleşmişti. “Aşkım rahat ol, utanma. Biz ayıp bir şey yapmıyoruz. Hem zaten birazdan gider kapı açılmadığı için!” dedim.

Gerçekten de biraz sonra büyük kızı Özge’nin sesini duyduk. Küçük kardeşini zorla yukarı çıkarmaya çalışıyor, ona, “Hadi gel, sonra gelirsin. Annem meşgul şu an. Gel hadi!” diyordu. Evet, annesi gerçekten çok meşguldü. Özge’nin kardeşine neden böyle söylediğini anlıyordum ve dün gece dudaklarını ısırırken, aslında annesinin yerinde olmak istediğini biliyordum.

Kızlar kapının önünde konuşurlarken, ben annelerinin amında dilimle çalışmaya ve amına parmaklarımı sokmaya devam ediyordum. Ve sonunda kızlar yukarı çıkınca, anneleri rahatlamış, eskisi gibi inlemeye devam ediyordu. Dizlerim ağrımıştı ve artık amına girmek için yanıp tutuşuyordum. Doğruldum, yarağımı sıvazladım ve amına yavaşça soktum. Amının içi kaygandı, kalçalarından sıkıca tutarak pompalamaya başladım. Srekli inliyor, “Ahh, ımm, ohh!” diye diye beni azdırıyordu. Ben hızlandıkça kasıklarım kalçalarına daha şiddetle çarpıyor ve daha çok ses çıkarıyordu.

Omuzları karyolanın demirlerine çarpıyor, başını ise ancak sağa sola çevirebiliyordu. Elleriyle karyola demirlerine sıkıca tutunmuş destek almaya çalışıyordu. Ben gittikçe hızlandım. İnanılmaz zevk alıyordum. Karyola şiddetle sallanıyor, gacır gucur sesler çıkarıyordu. Göt yanakları kasıklarım çarptıkça titriyordu. Boşalmaya yaklaştıkça hızlandım ve daha çok abandım. Ve en sonunda tıpkı dün geceki gibi beynimden ayak uçlarıma kadar zevk dalgası vücudumu sardı. Döllerimi amına akıttım. Ama amında gidip gelmeye devam ettim. Karımı sikmek bana çok büyük zevk veriyordu. Amından çıktım. Döllerim kasıklarından bacaklarına akıyordu. “Başına dikkat et!” diyerek yavaşça onu geriye çektim. Omuzlarını tutuyordu, “Kemiklerim ağrıdı!” dedi. Üzerini toparlayıp, külotunu giyindi. Bir şey demeden içeriye geçti.

Bense aldığım zevkten dolayı çok mutluydum. Yatağın üzerine uzandım. Kalkık olan yarağım tavana doğru bakıyordu halen. Biraz sonra geldi ve “Yıkanmayacak mısın?” diye sordu. Kalkıp banyoya girdim. O daha soyunmamıştı, “Hadi sen de gel!” dedim. Biraz sonra o da çıplak halde duşa kabinin içine girdi. Beraber yıkanmaya başladık. Birbirimizi sabunlarken benim sikim yeniden kalkmaya başlamıştı. Büyük ve sarkık memeleri beni inanılmaz tahrik ediyordu. Suyun altında hafifçe eğilip memelerini emmeye ve ısırmaya başladım. Ellerimle yoğurdukça, “Ne yapıyorsun, çocuklar yine gelirler şimdi. Akşam yaparsın!” diyordu. Sürekli çocuklarına yakalanma korkusu yaşıyordu. Ona, “Rahat ol, bırak kendini!” dedim, ama o konuşmaya devam ediyordu.

O konuşurken yüzünü duvara çevirdim ve “Duvara tutun! Sıkıca tutun!” dedim. Dediğimi yapıp duvara tutunmuştu, ki ne olduğunu anlayamadan götünü iki yana açtım ve arkadan amına yarağımı soktum. Bu şekilde sikmeye başladım. Pompaladıkça koca memeleri ve göt yanakları sallanıp duruyordu. Suyun sesi inlemelerini bastırıyordu. Ama suyun altında kalçalarına çarpan kasıklarımdan daha şiddetli sesler geliyordu. Uçları beyazlamaya başlamış saçlarını bir elimle sıkıca tuttum, diğer elimle de alttan memesini tutmuştum. Dizlerimi bükerek amına giriyor, sonra doğrularak amından çıkıyordum. Bu şekilde fazla dayanamadım ve amına boşaldım. Vücudumda ne kadar döl varsa hepsini karımın amına boşaltmıştım.

Amından çıkınca yıkanmaya devam ettik. Ona, “Mutlu musun? Zevk alıyor musun?” diye sorunca, “Evet, ama çocuklara yakalanmayalım ne olur!” dedi. “Sen merak etme, daha ne sikişler yaşayacağız!” dedim ve onu dudaklarından öptüm. Banyodan çıkmış, üzerimizi giyinmiştik ki, bir süre sonra kapı tekrar çalındı. Açınca küçük kızını gördüm. “Anne, anne?” diye içeri koştu ve annesini görünce hemen sarıldı…

Akşam üzeri annemlere çıktık ve onun elini öptük. Babam dışardaydı. Kızlarsa aşağıda kalmışlardı. Karım mutfağa gidip çay hazırlarken, annem kulağıma eğildi, “Aferin oğlum, gece karını nasıl bağırttığını duydum. Artık bir erkek torun verir bize!” diyerek güldü. Annemin bu sözlerine hem kızmış hem de sevinmiştim. Acaba sesleri babam da duymuş muydu? Yine de bilmezlikten gelerek, “Ne sesleri?” dedim. “Oğlum, bırak şimdi. Karını nasıl bağırttığını duydum. Bütün gece inlettin kadını!” dedi gülerek. “Babamla bizi mi dinlediniz?” diye sorunca, “Yok oğlum, baban horlaya horlaya yattı bütün gece. Ben dinledim. Oğlumun gerdek gecesi öylece yatamazdım ya!” dedi. Anlaşılan annem bütün gece bizi dinlemiş, tahrik olmuştu ve sabaha karşı da babamla sikişmişti. Babamın gece yaşananlardan habersiz olması hoşuma gitti. Öbür türlü ben karımı sikerken onun beni dinlemesi çok tuhaf olurdu. Annem bu konuyu kapatacakmış gibi değildi, “Nasıl yavrum, karın seni memnun ediyor mu? İyi kadındır, sana iyi karılık yapar!” dedi. Bu konuşmaları beni kızdırmaya başlamıştı. Ben de sonunda dayanamadım ve “Sizin odadan sabahın altısında tak tuk sesler geliyordu. Onlar neydi öyle? Uykumu kaçırdı!” deyince, annem yüzünü öbür tarafa çevirdi. Kıpkırmızı olmuştu. Bir daha da bu konudan bahsetmedi.

Akşam kızlar evdeydi. Karım güzel bir yemek yapmıştı. Gece olunca odamıza çekildik. Kızlar arka odada yatıyorlardı. Karım odaya girince hemen soyunmasını istedim. Yatağa sırt üstü uzandırdım ve üzerine çıktım. Daha amına girmeden, “Ne olur yavaş ol, çocuklar uyanmasın!” dedi. “Sen merak etme!” dedim. Amının içinde yavaş yavaş gidip gelmeye başlamış, memelerini öpüyor ve emiyordum. O da başımı okşuyor, kollarını sırtımda dolaştırıyordu. Dün geceki tutukluğu gidiyordu yani. Ben de böyle olmasını istiyordum zaten. Kesik kesik inliyordu, etli dudaklarını öpüyor, dondurma gibi emiyordum.

Amının içinde yavaşça gidip geldiğim için boşalmam uzun sürdü. Sonunda karımın vücudunun üzerine kendimi bıraktım. Karım sürekli boynumu, yüzümü öpüyordu. Döllerimi akıtmıştım yine amına. Amından çıkıp yanına uzandım, saçlarını okşuyor, kokluyordum. Ona, “Annem bir erkek torun bekliyor senden!” dedim. “Ben de çok istiyorum. Dua ediyorum sürekli!” dedi. Sonra da başını göğsüme dayayarak uyudu. Ben de uyumak üzereydim ki, yatak odasının kapısının önünden hafif birtakım sesler geldi. O yöne bakınca buzlu camın arkasında bir gölge gördüm. Banyonun ışığı cama vuruyordu. Özge bizi dinliyordu anlaşılan. Karım ise uyumaya devam ediyordu. Uyanmadığına göre uykusu ağırdı demek ki.

Uykum kaçmıştı. Karımı uyandırmadan kalktım. Kapıyı açıp salona geçtim. Salonun pencereyi açtım ve bir sigara yaktım. Serin hava beni kendime getirmişti. Sigaramı bitirip pencereden dışarı attım. Banyoya gidecekken kızların odasına bakmak geldi içimden. Odaları koridorun sonundaydı. Yavaşça ilerledim. Kapı hafif aralıktı. İki kız içerde uyuyordu. Ranzada altlı üstlü yatıyorlardı. Özge altta, yüzü duvara dönük olarak yatıyordu. O sırada yatakta sırt üstü döndü ve sağ bacağını kendine doğru çekince geceliği kalçalarına kadar açıldı. Bembeyaz ve dolgun kalçası sokak lambasının içeri vuran ışığında göz alıcıydı. Geceliğinin altında iki tane tümsek gibi duran memeleri nefes alıp verdikçe bir inip bir çıkıyordu. İnce geceliğinin altında meme uçları belli oluyordu.

Özge liseyi bitirmiş, ev kızıydı. Orta boylu, yeşil gözlü, dolgun vücutlu bir kızdı. Annesi gibi türbanlıydı. Giydiği uzun ve bol eteklerinin altında meğer bir hazine taşıdığını görüyordum şimdi. Sikim kazık gibi oldu bir anda. Üzerimde sadece külot vardı. Orada ne kadar kaldığımı bilmiyorum. Özge’nin başını bana doğru çevirip baktığını görünce çok tedirgin oldum. Yatakta durmuş bana bakıyor, ben de bir elimle kapının kanadına yaslanmış ona bakıyordum. Ne tepki vereceğini merak ediyordum. Ama o hiç sesini çıkarmadan öylece bana bakmaya devam etmişti. Kalçasının meydanda olduğunu o da biliyor, ama kapatmak için bir şey yapmıyordu. Benden hoşlanıyordu ve ben de onu sikmek için yanıyordum.

Sessizce çekildim ve salona geçtim. Banyoya girdim. Çişimi yapıp çıktığım zaman Özge’yi banyo kapısının önünde gördüm. Üzerindeki ince, beyaz geceliği içini gösteriyordu. Sarı saçları omuzlarına dökülüyordu. Meme uçları belliydi, altındaki beyaz külotu görünüyordu. Güneş görmemiş vücudu pamuk gibi beyazdı. Külotumun içinde kendini belli eden yarağıma bakıyordu o anda. Dayanamadım ve elinden tutup onu mutfağa götürdüm. Hiç tepki vermiyordu.

Mutfağa girince kapıyı aralık bırakacak kadar kapadım. Ardından geceliğinin yakasını açarak memelerine yumuldum. Onları emiyor, öpüyordum. Özge başımı tutmuş okşuyordu. Memeleri büyük ve dolgundu, annesininki gibi sarkık değildi. Onları emdikçe Özge’den kısık kısık inlemeler gelmeye başlamış, yüzümü, yanaklarımı sıkıyordu. Onu hemen domaltıp sikmek için neler vermezdim! Dizlerimin üzerine çöküp geceliğini yukarı sıyırdım. Külotunu da aşağı sıyırınca karşımda diri ve etli amcığını buldum. Amı biraz kıllıydı. Am dudaklarını emmeye başlamamla birlikte Özge’nin nefes alışverişleri hızlandı. Elleriyle başımı mengene gibi sıkıyordu. Ellerimle her iki memesini hamur gibi yoğuruyor, sıkıyordum. Dilim amının içindeydi, amı sulanmıştı. Ses çıkmasın diye çok uğraşıyorduk ikimiz de. Özge nefesi kesilecekmiş gibiydi, derin derin hırıltılar geliyordu ağzından. Vücudunun zangır zangır titrediğini hissediyordum. Dilim amının içinde, ellerim kalçalarını, bacaklarını okşarken inanılmaz zevk alıyordum. Kalçalarında ve bacaklarında alınmamış tüyler vardı. Okşarken pütür pütür elime geliyordu.

Duvara dayamış, ayakta dururken onu boşaltmıştım. Bakire olduğu için onu sikemiyor, amına parmaklarımı dahi sokamıyordum. Oysa içine girmeyi çok istiyordum. Ayağa kalktım. Özge ter içinde kalmıştı. Yanaklarında, göğsünde boncuk boncuk terler vardı. Dudaklarından öpmeye başladım. Bir elimle de götünü avuçlamış, sıkıyor, yoğuruyordum. Dudaktan öpüşme konusunda bilgisi ve tecrübesi yoktu. Nasıl olsun ki? Kimle ve nezaman edinebilirdi bu tecrübeyi? Dudaklarının üzerinde ve yanaklarında hafif tüyler vardı. Öptüğüm, emdiğim zaman dudaklarıma batıyorlardı.

Külotumun içinde kazık gibi olan sikim vücuduna değiyordu. Derken külotumu indirdim. Elini tutup sikime dokundurdum. Korkmuş gibiydi, elini geri çekmek istedi, ama ben elini sıkıca tutup yarağımı ellemesini istiyordum. Yavaş yavaş dokunmaya başladı, bir bebek gibi okşuyordu. İnce ve narin parmaklarını yarağımda hissetmek beni azgınlığın doruğuna taşımıştı. Kendime hakim olmakta zorlanıyordum. Göt yanaklarında dolaşan sağ elimin orta parmağını yavaş yavaş göt deliğine yaklaştırdım. Parmağım deliğin ağzına gelmişti. Deliğin ağzındaki sert ve sık kılları hissettim.

Ayakta memelerine yumulmuştum o da benim yarağımı iki eliyle okşuyordu. Sağ elim götünde dolaşırken, sol elimle de kalçalarını avuçluyordum. Orta parmağımı yavaş yavaş göt deliğine sokmaya başladım. Parmağım ilk boğumuna kadar göt deliğine girince, Özge, “Hıhh!” diye bir ses çıkardı ve nefesi kesilir gibi oldu. Ama bana yapmamam, durmam için bir şey söylemiyordu. Ben de bundan cesaret aldığımdan, parmağımı götüne yavaşça sokmaya devam ettim. Göt deliğinin içindeki parmağım zonkluyordu. Dar delik parmağımı vakum gibi sıkıyordu, ama yavaş yavaş parmağımı daha derinlere sokmayı başarmıştım. Derken parmağım köküne kadar içine girmişti. Özge, “Hığh, hığh!” diye diye nefes alıp veriyor, kendini kasıyordu. Memelerinin uçları sertleşmişti, göt yanaklarını sıkıyor, gözleri kaymış bir şekilde tavana bakıyordu.

Bu arada yarağımı tutmayı bırakmış, kollarıyla sırtıma sıkıca tutunmuştu. Parmağımı götüne sokup çıkardıkça, o da sırtıma daha fazla bastırıyor, tırnakları sanki etimi delecekmiş gibi oluyordu. O anda diğer elimi de amına attım ve am dudaklarını parmak uçlarımla sıkmaya başladım. Parmaklarımı içine sokamasam da, dışından amını ovalıyordum. Ayakta parmaklarımla sikiyordum onu. Özge ise parmak uçlarında doğruluyor, hırıltılar çıkartarak, nefesi kesilecekmiş gibi soluk alıp veriyordu.

Sırtımda gezinen ellerinde gücün tükendiğini hissettim. Kollarını iki yana sarkıttı bir anda. Göt deliğindeki parmağımı yavaşça çıkarttım. Parmağım ağrıyordu. Delik mengene gibi sıkmıştı parmağımı. Onu yavaşça kendimden uzaklaştırdım, ama ellerimle tutmaya devam ediyordum. Bir dakika kadar sonra kendine gelir gibi oldu. Nefes alış verişleri düzeldi. Gözlerimin içine baygın baygın bakıyordu. Hiçbir şey demeden yerdeki külotunu alıp giyindi. Saçını başını toparlayıp gitti.

Ben de külotumu giyindim ve banyoya girdim, ellerimi iyice yıkadım. Yarağımdan sıvılar geliyordu, neredeyse boşalacaktım. Sabaha kadar bekleyemezdim, banyoda 31 çekmeye başladım. Elime bir miktar tuvalet kâğıdı aldım. Kısa bir sürede boşaldım ve döllerimi tuvalet kâğıdına akıttım. Banyonun zeminine, duvarına attırmak istemiyordum. Karım, yada kızlardan biri anlamasın diye, döl dolu tuvalet kâğıdını klozete atıp sifonu çektim.

Yatak odasına girdiğimde, karım bıraktığım gibi uyumaya devam ediyordu…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın